CHP Samsun İl Başkanlığı'nda, Samsun İl Danışma Kurulu toplantısı yapıldı. Toplantı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Samsun Milletvekili Murat Çan, PM üyesi Nazan Güneysu, önceki dönem CHP Genel Sekreteri Neslihan Hancıoğlu, Milletvekili Kemal Zeybek’in katılımıyla gerçekleşti.
Toplantıda konuşan İl Başkanı Mehmet Özdağ, şöyle dedi:
“İktidar hukuk ve demokrasi dışı yöntemlerle baskı ve gerginlik siyasetiyle milleti bölme ve ayrıştırma yolunu seçiyor. Bu yol yargı eliyle siyaseti dizayn etme milletin iradesini kayyumlarla gasp etme yoludur. Milletin gözünden ve gönlünden düşen iktidar tek çare olarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin seçim kazanmasını engellemek için elinden ne gelirse hangi kötülük gelirse onu yapmaya kararlı görünüyor. İktidarın ekonomiyi düzeltemeyeceğini eğitim, sağlık, adalet sorunlarını çözebileceğine dair halkımızın asla asla inancı kalmamıştır. Halkın bütün umudu Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Sokakta, çarşıda, pazarda hepimiz bunu görüyoruz. Sokakta halk erken seçim değil derhal seçim istiyor. Ve bu talebini dile getiriyor. Halkın bu talebini karşılamak üzere bize duyulan güveni daha da artırmak boynumuzun borcudur.”
"Avrupa'da enflasyonda birinciyiz"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka ise şunları söyledi:
“Bugün içinde bulunduğumuz süreçte gerçekten ülkemiz çok zorlu bir dönemden geçiyor. Ama şu konuda AKP'nin hakkını yemek istemem. Birçok birinciliğimiz oldu AKP sayesinde. Örneğin Avrupa'da enflasyonda birinciyiz. Dünyada faizde birinciyiz. İstihdama katılım oranı en düşük ülkeler sıralamasında OECD ülkeleri arasında gene birinciyiz. Kadın işsizliği konusunda OECD ülkeleri arasında birinciyiz. Kadına yönelik şiddet konusunda yüzde otuz sekizlik bir oranla yani her on kadından dördünün şiddet gördüğü, her gün en az iki kız kardeşimizin katledildiği bir Türkiye'de gene birinciyiz. Gıda enflasyonunda da AKP'nin hakkını yemeyelim. Orada da birinciliğimiz var. Ve hatta bundan dolayıdır ki bugün ülkemizde beş yaşının altında çocuklarımızın yüzde onu bodurluk sorunuyla karşı karşıya. Çünkü iyi beslenemiyor, sağlıklı ve çeşitli gıdaya erişemiyor. Ve tabii çocuk yoksulluğunda da OECD ülkeleri arasında ikinci durumdayız. Dolayısıyla ülke bu kadar kötü yönetilirken hiç olmadığı kadar hatta kötü yönetilirken işçinin, emeklinin, emekçinin, çiftçinin, esnafın, toplumun tüm kesimlerinin, kadınların, gençlerin sesi olan halkın partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'ne önemli bir görev düşüyor.
"Bizler yorulmak için değil, başarmak için koşanlarız"
31 Mart'tan bu yana Türkiye'nin birinci partisi olma sorumluluğuyla bir yandan umudu örgütlüyor, diğer taraftan da iktidar hazırlıklarımızı hızla koşuya dönüştürüyoruz. Ve bu koşuda yürüdüğümüz bu yolda asla ve asla yorulmak yok. Bizler yorulmak için değil, başarmak için koşanlarız. Tıpkı ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi zafer zafer benimdir diyebilenindir. Başarmak başaracağım diye yola çıkıp başardım diyebilenindir. Bizler de hiç şüphesiz yan yana durarak yürek yüreğe mücadele ederek ve geçmişte kökleri gelecekte imzası olan bir partinin çok çok değerli bir partinin, çok kıymetli bir partinin üyeleri, yöneticileri, neferleri olarak partimizin ve partimizi iktidara taşıyıp ülkemizin kaderini değiştirmekte kararlıyız. İşte o yüzden bugün bu toplantıdan aynı zamanda dayanışma ruhumuzun da güçlendiği bir sonuç çıkacak. Ben buna da yürekten inanıyorum. Elbette eleştiriler olabilir ama önemli olan yan yana durabilmek, yürek yüreğe ortak hedefe kitlenebilmek ve cumhuriyetin ilke ve değerlerine bağlı bir Türkiye inşası için partimizi iktidara taşımaktır, değerli arkadaşlarım.”