Salçalık domates fiyatındaki düşüş ve salça fabrikalarının domates almaması, Adana'da yaşanan su sorunu nedeniyle sulama birlikleri tarafından çiftçiye gönderilen ''ekim yapmayın, su yok'' uyarısı, maliyetlerin yüksek, satış fiyatlarının ise maliyetin altında olması konularını ele alan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, tarimdunyasi.net adlı internet sitesine ve ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamalarda şunları kaydetti:

"2024 yılını diğer yıllardan ayıran en önemli fark şu; geçmiş yıllarda üretici domatesten zarar ediyorsa biberden kazanıyordu, biberden zarar ediyorsa domatesten kazanıyordu. Fakat bu yıl çiftçi bütün ürünlerden zarar ediyor. Çünkü maliyet yüksek, fiyatlar maliyetin altında. Tüketici ise fiyatlar çok yüksek diye ürünü pazardan, marketten alamıyor. Bu yıl turizm de çok kötü gittiği için o bölgelere de satış azaldı. Dolayısıyla maliyet arttı. Çiftçi ürün satamıyor. Satınca da fiyatlar maliyetin altında kalıyor. Tarım ürünleri bekletilebilen ürünler olmadığı için satışının çok kısa sürede yapılması lazım.

"Şimdilerde yaz döneminde fiyatların düşmesi bir yana daha da yükseliyor"

Meteorolojiden şiddetli sağanak uyarısı Meteorolojiden şiddetli sağanak uyarısı

Bundan birkaç yıl öncesine kadar tarla üretiminin yaygınlaşması ile Haziran, Temmuz ve Ağustos’ta gıda enflasyonu ve buna bağlı olarak genel enflasyon da en düşük seviyede gerçekleşirdi. Şimdilerde yaz döneminde fiyatların düşmesi bir yana daha da yükseliyor. Üretici 'ürünümü satamıyorum, zarar ediyorum' derken, tüketici 'çok pahalı alamıyorum' diye şikayet ediyor.

Türkiye'de tarım alanındaki en büyük sorun ise bu konular yalnızca hasat zamanı gündeme geliyor. Böyle sorunların normal zamanda planlanması gerekiyor, hasat zamanı değil.

"Suyun yönetilememesi nedeniyle Çukurova’da su bitti"

Türkiye, tarımda en zor dönemini yaşıyor. Yıllardır yapılan tüm uyarılara rağmen su konusunda gerekli yatırımların yapılmaması ve mevcut suyun yönetilememesi nedeniyle Türkiye’nin en verimli ovalarından Çukurova’da su bitti. Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği köy muhtarlıklarına ve ilgili birimlere yazı göndererek güzlük ekim yapılmamasını istedi. Yapılsa bile su verilemeyeceğini bildirdi. Tarımda 'sonunda bu da oldu' dedirten bir uygulama. Çiftçilere resmi yazı ile 'ekim yapmayın, su yok' denildi.

"Çiftçi ne ile geçinecek"

Aslında 40 gün önce değil, belki 40 yıldır bu konular gündeme getiriliyor. Fakat sahada somut bir adım atılmadığı için sözün bittiği noktaya geldik. 'Suyumuz yok, ekmeyin' diyorlar. Peki bu çiftçi ne ile geçinecek? Arazisini ekmeden nasıl yaşayacak? Haydi diyelim ki çiftçi başının çaresine baktı, bir iş buldu. Ekilmeyen bu arazilerde üretilecek ürünleri nasıl ve nerede üreteceksiniz? Ülkeyi nasıl besleyeceksiniz? Üretilmeyen her bir ürün ithalatla karşılanacak. Ülkenin bu kadar parası var mı?"

Kaynak: ANKA