Kamuoyunda “yenidoğan çetesi” olarak bilinen çeteyle ilgili davada Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, dün gece ara kararını açıkladı. Kararda, 7 sanığın daha tutuklanmasına, tutuklu yargılanan 22 sanığın tutukluluk hâllerinin devamına karar verildi. Duruşma, 13 Ocak’a ertelendi.

İstanbul Tabip Odası üyeleri de davaya ilişkin Bakırköy Adliyesi önünde bugün eylem yaptı. Oda Başkanı Osman Küçükosmanoğlu, AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı eleştirdi. Küçükosmanoğlu, şunları söyledi:

"Erdoğan, siyasi sorumludur. Bu davayı sadece burada 47 kişinin omuzlarına yüklemek ve buradan kurtulmak gerçekten vicdansızlıktır"

“Hekimlerin çoğunun tercihi değil şirket kurarak çalışmak. Bu neredeyse zorunlu hale gelen bir şey. Tabii ki bu şirket kurarak çalışma durumunda suistimallere açık olan bir durum var. Ortada ciro, hak ediş, yüzde var. Bunların hepsi bu sistemin yarattığı kavramlar. Dolayısıyla bu sistemleri, bu yönetimleri, bu yönetmelikleri, bu kanunları çıkaran; adını da söyleyelim AKP hükümeti, siyasi iktidar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi oldu, Sayın Recep Tayyip Erdoğan, siyasi sorumludur. Bu davayı sadece burada 47 kişinin omuzlarına yüklemek ve buradan kurtulmak gerçekten vicdansızlıktır. Elbette bu davanın sonunda yargılama sonucunun adil olacağına da inanıyoruz ve hak edenlerin hak ettikleri ağır cezalara çarptırılmasını da bekliyoruz. Aynı zamanda biz kanunların bize verdiği yetkiyle bir disiplin soruşturmasını da yürütüyoruz. Tabii bu davaya bizim ilgimiz bitmeyecek. Yaşamını kaybeden bebeklerden bahsediliyor ama bunun yanında hastanede yapılan bütün işlemlerle ilgili bütün ortaya çıkan istenmeyen sonuçların tümüyle ilgili bir sorgulama başladı. Hekimler, sağlık çalışanları adeta töhmet altında bırakıldı ve bu da sağlık hizmetini engelleyen bir durum. Yani sağlıkta dönüşümün yarattığı şeylerden bir tanesi de hastayla hekim arasındaki güven ilişkisini kırmasıdır, bozmasıdır.”

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN ŞAM'DA DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN ŞAM'DA

“Çetelere bağışıklığın yolu, bozuk sistemi düzeltmekten geçmektedir”

Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan doktor Feray Kaya, şu çağrıları dile getirdi:

“Görünürdeki suçluların yargılanması ve hak ettikleri cezalara çarptırılmaları yetmez. Hem bu mahkeme salonlarında hem kamuoyu vicdanında piyasacı sağlık sistemi ve uygulayıcıları da yargılanmalıdır. Kamu hastanelerinde yoğun bakım yatak kapasitesi yeterli düzeye çıkarılmalı, SGK’nın özel hastanelerden hizmet satın alma uygulamasına yoğun bakım hizmetlerinden başlamak üzere bir an önce son verilmelidir. Skandala adı karışan hastanelerin ruhsatı iptal edilmiş, faaliyetleri durdurulmuştur. Yakın zaman önce kayyum atandığı kamuoyuna yansımıştır. Oysa yapılması gereken bu hastanelerin kapasitesinden kamunun yararlanması adına kamu denetiminde açılmaları, oluşan maddi-manevi zararların bu yolla karşılanması ve skandala adı karışmamış ancak işsiz kalarak mağdur olan hekim ve sağlık çalışanlarının hak kaybına uğramadan kamuda istihdam olanaklarının yaratılmasıdır. Başta en son çıkarılan Aile Hekimliği yönetmeliği olmak üzere Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın getirdiği sağlığı ticari hâle getiren düzenlemeler derhal geri çekilmelidir. Sağlıkta çetelere bağışıklığın yolu, bozuk sistemi düzeltmekten geçmektedir. İstanbul Tabip Odası olarak sağlık hakkı mücadelemizi bu perspektifle sürdürmeye devam edeceğiz.”

Kaynak: ANKA