Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 80 dolar seviyesine yaklaşırken, arz-talep dengesi, jeopolitik riskler ve küresel ekonomik görünüm petrol fiyatlarını etkiliyor. Brent petrolün varili saat 11.00 itibarıyla 79,92 dolardan, WTI ham petrolün varili ise 74,73 dolardan işlem görüyor.

Arz-Talep Dengesi: OPEC+ Kararı ve ABD Stokları

Petrol fiyatlarını belirleyen en önemli faktörlerden biri, arz-talep dengesidir. Petrol arzı, OPEC+ ülkelerinin üretim kararları, ABD’nin kaya gazı üretimi ve diğer üretici ülkelerin durumu ile şekillenir. Petrol talebi ise, küresel ekonomik büyüme, sanayi üretimi, ulaşım sektörü ve mevsimsel faktörler ile ilgilidir.

OPEC+ ülkeleri, 2023 yılının başında petrol piyasasında aşırı arz riski nedeniyle üretim artışını yavaşlatma kararı almıştı. OPEC+ ülkeleri, ocak ayından itibaren günlük üretimi 400 bin varil artırmak yerine 200 bin varil artırmaya karar vermişti. Bu karar, petrol fiyatlarını destekleyen bir unsur olarak görülmüştü.

ABD’de ise, ham petrol stokları, geçen hafta 2,5 milyon varil azalarak 434,8 milyon varile geriledi. ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ham petrol stoklarının 1,9 milyon varil artacağı tahmin ediliyordu. Ham petrol stoklarındaki azalış, petrol talebinin arttığına işaret ederek, petrol fiyatlarını yükseltti.

Jeopolitik Riskler: Ukrayna, İran ve Libya

Petrol fiyatlarını etkileyen bir diğer faktör de, jeopolitik risklerdir. Petrol üretici veya tüketici ülkelerde yaşanan siyasi, askeri veya sosyal krizler, petrol arzı veya talebi üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Bu durumda, petrol fiyatlarında dalgalanmalar görülebilir.

Son dönemde, jeopolitik risklerin en önemlisi, Ukrayna’da yaşanan gerginliktir. Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığması, bölgede bir savaş ihtimalini artırdı. Bu durum, Avrupa’nın enerji güvenliğini ve petrol arzını tehdit ediyor. Avrupa, Rusya’dan doğalgaz ithalatına bağımlı olduğu için, bir kriz durumunda enerji fiyatlarında ciddi artışlar yaşanabilir. Bu da, petrol talebini ve fiyatlarını yükseltebilir.

Bir diğer jeopolitik risk ise, İran ile nükleer anlaşma konusunda yaşanan belirsizliktir. İran, nükleer anlaşmaya uygun olarak petrol ihracatını kısıtlamıştı. Ancak ABD’nin anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya başlaması, İran’ı anlaşmayı ihlal etmeye itti. İran, nükleer faaliyetlerini artırarak, ABD ve Avrupa ile gerilimi tırmandırdı. Bu durum, İran’ın petrol arzını etkileyebilir. Eğer İran ile nükleer anlaşma sağlanırsa, İran’ın petrol ihracatı artabilir ve petrol fiyatları düşebilir. Eğer İran ile nükleer anlaşma bozulursa, İran’ın petrol ihracatı azalabilir ve petrol fiyatları yükselebilir.

Bir başka jeopolitik risk de, Libya’da yaşanan siyasi istikrarsızlıktır. Libya, Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip olan bir ülkedir. Ancak 2023 yılında yaşanan iç savaştan bu yana, Libya’da siyasi bölünme, güvenlik sorunları ve petrol tesislerine yönelik saldırılar devam ediyor. Bu durum, Libya’nın petrol üretimini ve ihracatını olumsuz etkiliyor. Libya’da siyasi ve güvenlik durumunun iyileşmesi, petrol arzını artırabilir ve petrol fiyatlarını düşürebilir. Libya’da siyasi ve güvenlik durumunun kötüleşmesi, petrol arzını azaltabilir ve petrol fiyatlarını yükseltebilir.

Küresel Ekonomik Görünüm: COVID-19, Büyüme ve Enflasyon

Petrol fiyatlarını etkileyen bir başka faktör de, küresel ekonomik görünümdür. Küresel ekonomik büyüme, sanayi üretimi, ulaşım sektörü ve mevsimsel faktörler, petrol talebini belirler. Petrol talebi, petrol fiyatlarını doğrudan etkiler.

Küresel ekonomik görünümü belirleyen en önemli faktör, COVID-19 salgınıdır. COVID-19 salgını, 2023 yılında küresel ekonomiyi ciddi şekilde daraltmış, petrol talebini ve fiyatlarını düşürmüştü. 2024 yılında ise, aşılamaların yaygınlaşması, kısıtlamaların kaldırılması ve teşvik paketleri sayesinde, küresel ekonomi toparlanmaya başladı. Bu da, petrol talebini ve fiyatlarını artırdı. Ancak COVID-19 salgını henüz tam olarak kontrol altına alınmış değil. Bazı ülkelerde yeni varyantlar, vakalar ve ölümler artıyor. Bu da, petrol talebi ve fiyatları üzerinde baskı yaratabilir.

Küresel ekonomik görünümü etkileyen bir diğer faktör, büyüme ve enflasyon beklentileridir. Küresel ekonomik büyüme, petrol talebini artırırken, enflasyon, petrol talebini azaltabilir. Enflasyon, petrol fiyatlarını hem arz hem de talep tarafından etkiler. Enflasyon, petrol üreticilerinin maliyetlerini artırırken, petrol tüketicilerinin satın alma gücünü azaltır. Enflasyon, aynı zamanda, merkez bankalarının faiz oranlarını artırmasına neden olabilir. Bu da, ekonomik büyümeyi yavaşlatır ve petrol talebini düşürür.

Hindistan'ın döviz rezervleri yıllar sonra en sert düşüşü yaşadı Hindistan'ın döviz rezervleri yıllar sonra en sert düşüşü yaşadı

Sonuç olarak, Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 80 dolar seviyesine yaklaşırken, arz-talep dengesi, jeopolitik riskler ve küresel ekonomik görünüm petrol fiyatlarını etkili

Kaynak: (İLKHA)