Bekir Başevirgen, derin yoksulluk altında ezilen vatandaşların kredi ve kredi kartları borçlarına sarıldığını belirtti. Asgari ücretin vatandaşların enflasyon altında ezilmeyeceği bir tutara getirilmesi gerektiğini ifade eden Başevirgen, konuya ilişkin açıklama yaptı.
Vatandaşların gıda harcamalarından bile tasarruf etmek zorunda kaldığını söyleyen Başevirgen, “İktidarın kötü ekonomi politikalarıyla kemer sıkmak zorunda bıraktığı dar gelirlinin kemerinde, sıka sıka delik kalmadı. Açlık sınırı 21 bin liraya dayandı, yoksulluk sınırı ise 67 bin liralara kadar ulaştı. Ücretli çalışanların satın alma gücünde oluşan gerileme insan hayatının temel gereksinimi olan gıda harcamalarında bile tasarrufu zorunlu hale getirdi” dedi.
“Vatandaşların temel gıdası haline gelen makarna bu ay yüzde 7,5 zamlandı”
İktidarın, ‘Enflasyon düşüyor, ekonomi iyiye gidiyor’ söylemlerinin masal olduğunu ifade eden Başevirgen, şunları kaydetti:
“TÜRK-İŞ’in verilerine göre; dana eti fiyatında bu ay yüzde 5, kuzu eti fiyatında ise yüzde 3 artış yaşandı. Tavuk eti fiyatında da bu ay kilogramda yüzde 3’lük bir artış oldu. Ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşilliklerin dahil olmadığı sebzelerin ortalama kilogram fiyatları 50 lira 21 kuruş olurken, ortalama meyvelerin kilogram fiyatları ise 53 lira 12 kuruş oldu. Et tüketemeyen vatandaşlarımızın temel gıdası olan makarna fiyatlarında ise yüzde 7,5, un fiyatında da yüzde 5 artış yaşandı.”
“Kredi ve kredi kartı borçları 25 Ekim - 2 Kasım arasında 3 trilyon 674 milyar liraya yükseldi”
Geçinemeyen vatandaşların kredilere, kredi kartlarına sarıldığını dile getiren Başevirgen, şöyle devam etti:
“Tüm bu yaşanan fiyat artışlarının altında ezilen asgari ücretli, emekli, memur, işçi son çareyi kredilere, kredi kartlarına sarılmakta buluyor. Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 25 Ekim – 2 Kasım arasındaki haftada 63,1 milyar lira artarak artarak 3 trilyon 674 milyar liraya yükseldi. Tüketicilerin bankalara olan borçları 2023 yılı sonuna göre yüzde 34,7 oranında artarken 946 milyar liraya ulaştı.
Bankalar ve finans kuruluşlarının tüketicilerden zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları bireysel kredi ve kredi kartı alacakları ise son haftada da 4 milyar lira artarak 95,5 milyar liraya kadar yükseldi. Bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında yılbaşından bu yana yüzde 110,7 oranında artış yaşanarak 50,1 milyar lirayı buldu. Yılbaşından bu yana batık kredi kartı borçlarında yüzde 200,6, batık bireysel kredi borçlarında ise yüzde 64,7 oranında artış oldu.”
“Asgari ücretteki artışın enflasyon hedefine göre yapılması kabul edilemez”
Vatandaşların merakla beklediği yeni asgari ücretin enflasyon hedefine göre yapılacağı söylentilerine de tepki gösteren Başevirgen, “Borç krizi içinde yaşayan vatandaşlarımız asgari ücrette, emekli aylıklarında insanca yaşayabilecekleri ücret artışlarını merakla bekliyor. Ancak görünen o ki; vatandaşlarımızın beklentisi karşılanmayacak. Asgari ücrette ara zam yapılmayarak açlığa terk edilen vatandaşlarımızın yüzünü yeni zam da güldürmeyecek. İktidar kanadı tarafından sıkça dillendirilen asgari ücretteki artışın enflasyon hedefine göre yapılması kabul edilemez. İktidara sesleniyorum; bir kez olsun yandaşın yanında olmayın ve asgari ücretlinin kendi enflasyonunu giderebilmesi için en az yüzde 80 zam yapılması gerekiyor. Vatandaşlarımız hiç değilse 35 bin liralık maaşlarıyla biraz nefes alabilsin” dedi.