Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, baba figürünün çocuğun hayatındaki yeri ve önemine dair açıklamalarda bulundu.

Baba ilgisi çocuğun gelişimini etkiliyor

Yaklaşık 100 yıl öncesine kadar, ebeveynliğin daha çok kadına özgü bir rol ve görev gibi görülürken,  son araştırmaların ‘baba’ figürünün de çocuğun karakterinin gelişmesinde en önemli faktörlerden birisi olduğunu gösterdiğini dile getiren Bingöl, "Bu bağlamda, geçmişte en önemli görevi evin geçimini sağlamak olan, çocuğuyla nadiren oyun oynayan, otoriter, çocuğuna katı disiplin uygulayan ve mesafeli davranan baba görünümü, günümüzde çocuğunun bakımıyla yakından ilgilenen, onunla oyunlar oynayan, daha sıcak ve ilgili baba görünümüne dönüşmüştür." dedi.

Yapılan diğer araştırmalara da değinen Dr. Mert Sinan Bingöl, "Araştırmalar babaların, çocukları ile etkili zaman geçirerek onlarla ilgilenmesi ve bağımsız davranmaya teşvik etmesinin, çocuğun bilişsel, sosyal, duygusal yönlerini ve karakter gelişimini olumlu yönde etkilediğini gösteriyor. Örneğin şiddet gösteren bir baba, çocuklarının da şiddete yatkın şekilde yetişmesine neden olabilirken, gücünü sevgisi ile gösteren baba ise çocuklarının sevgi dolu ve özgüvenli bireyler olarak yetişmesine katkı sağlar. Otoriter tavır sergileyen ilgisiz bir baba, çocuklarının utangaç ve çekingen kişilik özellikleri geliştirmesine sebep olurken; babanın otorite sağlayamadığı, tutarsız, ihmalkar bir tutumda olması ise, çocukların güven sorunları ve davranış bozuklukları yaşama olasılığını artırabiliyor." şeklinde konuştu.

"Baba, çocuğa disiplinli olmayı aşılar ve sınırlarını hatırlatır"

Çocuğun hayatında, annenin iç dünyayla teması temsil ederken, babanın ise dış dünyayla teması temsil ettiğine dikkat çeken Bingöl, konuşmasını şöyle sürdürdü:

7 belirti kalp hastalığı habercisi olabilir! 7 belirti kalp hastalığı habercisi olabilir!

"Bebek, dünyaya geldikten sonra, ilk olarak anneyi tanır. Bebeğin, dünyada, annenin dışında bir başkasının da olduğunu fark ettiği ilk kişi ise, ‘babasıdır’. Bu bağlamda baba, dış dünya ile çocuk arasında bir ‘köprü’ görevi görür. Dolayısıyla babanın aktif varlığı, dış dünyayla ve ötekilerle ilk tanışmayı, haliyle dünyanın güvenilecek bir yer olup olmadığını çocuğa gösterir.

Erich Fromm, ‘anne sevgisi koşulsuz sevgidir, baba sevgisi ise koşullu sevgidir’ der. Bu nedenle babalar daha kolay küser, daha kolay darılır, beklentileri karşılanmazsa sevgisinden bir anda mahrum bırakabilir. Baba, dış dünyadaki belirsizliği, kontrol dışılığı, otoriteyi ve kuralları temsil ettiği için, çocuğa disiplinli olmayı aşılar ve sınırlarını hatırlatır. Sağlıklı bir gelişim için, her iki sevgi de gereklidir..."

Babanın olmayışı çocukların hayatında ciddi sorunlara yol açabilir

Babanın varlığının önemli olduğu gibi, yokluğunun da önemli olduğunu söyleyen Bingöl, "Yapılan araştırmalar, babanın yokluğunun, çocukların hayatında ciddi sorunlara yol açtığını göstermiştir. Bunların başında saldırganlık, şiddet içerikli davranış problemleri, güven eksikliği, mutsuzluk, okul başarısında düşme, cinsel rol karmaşası, sınırlarını belirleyememe ve koruyamama gelir. Evde, belli bir otoritenin olmayışı, çocukta otorite boşluğu yaratır. Çocuklar bu boşlukta bocalar, yanlışlar yapar ve davranış problemleri yaşarlar. Bu da maalesef tüm hayatını etkiler. Sağlıklı bir çocuk gelişimi için çocukların anne kadar, babalarıyla da etkileşim halinde olmaları gerekir." dedi.

Çocuklar için babaların fiziksel varlığından çok, ilişkisel yakınlığı önemli

Babaların çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğine de değinen Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, sözlerini şöyle tamamladı:

"Baba, davranışlarıyla çocuğa iyi bir rol model olmalı. Çocuk üzerinde korkuya dayalı bir disiplin uygulamamalı. Çocuğuyla daha çok vakit geçirmeli, katı, mesafeli ve otoriter yaklaşmamalı, ihtiyaçlarını önemsemeli. Bir şeyin üstesinden geldiğinde, çocuğunu takdir etmeli, onun bir birey olduğunu ve saygıyı hak ettiğini unutmamalı. Çocuk, üzüntüsünü ve mutluluğunu rahatlıkla babasıyla paylaşabilmeli. Baba çocuğunu olduğu gibi kabul etmeli, değerli olduğunu hissettirmeli ve başkalarıyla kıyaslamamalı. Cinsiyet ayrımı yapmaksızın çocuklarına vakit ayırmalı, sorumluluklar vermeli, şefkatli ve tutarlı bir disiplin anlayışı benimsemeli.

Sonuç olarak; oğlunuzla top oynayın, kızınızın saçını okşayın, ailenizi pikniğe götürün, onlara değer verdiğinizi kelimelere dökün ve hissettirin. Unutmayın onların sizin fiziksel varlığınızdan daha çok, ilişkisel yakınlığınıza ve ilginize ihtiyacı var."

Mahreç: Haber Merkezi

Muhabir: Mehmet Nezir Şeker