Asgari Ücret Tespit Komisyonu, akşam sürpriz bir toplantıyla dördüncü kez bir araya gelirken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 2024 yılında 17 bin 2 TL olan asgari ücret, 2025 yılı için 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Asgari ücrete geçen yıla göre yüzde 30 oranında zam yapıldı.
Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Açlık sınırı Kasım itibarıyla 20 bin 562 TL. 22 bin 104 TL asgari ücret, en geç Şubat 2025’te açlık sınırının altına düşer” ifadelerini kullandı. Kozanoğlu, asgari ücretlinin kendini neden bu kadar yoksullaşmış hissettiğini şöyle açıkladı:
''Enflasyonun öngörüldüğü gibi 2025’te yüzde 21’e, üst bant olarak yüzde 26, düşeceğine inanmadığı, gelirinin giderek daha fazlasını, sözgelimi ayda 3-4 bin lirasını borç faizine verdiği ve yüzde 91,2 oranında artan taze sebze-meyveye ulaşamadığı için kendini yoksullaşmış hissediyor.''
Siyasal İktisatçı İnan Mutlu ve ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan, ANKA Haber Ajansı'na asgari ücret ve enflasyon ilişkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Siyasal İktisatçı İnan Mutlu, asgari ücrete gelen yüzde 30’luk zam ile enflasyon arasındaki ilişkiyi değerlendirirken, “Asgari ücretli çalışanların, 2025 yılında kesinlikle enflasyonu düşürme programının mağduru olacağına” dikkati çekti. Mutlu, şu ifadeleri kullandı:
''Uygulanan enflasyonu düşürme programının tek bir varsayımı var. Enflasyonu ortaya çıkaran ana etken, yüksek ücretlerdir. Dolayısıyla ücretleri baskıladığınızda, yani ücretleri yeterince artırmadığınızda, ürünlere olan talep azalır ve talep azaldığında da fiyat artışları yavaşlar. Enflasyon düşük seviyelere geriler. Asgari ücret enflasyonun sorumlusu değil ama yüzde 30’luk zam gösteriyor ki asgari ücretliler ve ücretli çalışanlar 2025 yılında kesinlikle enflasyonu düşürme programının mağduru olacak.
Asgari ücretin enflasyonun sorumlusu olmadığını nasıl tespit edebiliyoruz? Eylül 2021'den beri geçen 40 ayda asgari ücret sadece 3 ay açlık sınırının üzerinde kalabildi. Sürekli açlık sınırının altında gelir elde eden yüzde 42'lik bir kesimden bahsediyoruz. Bu kesimin tüketimi zaten yeterince kısıtlı. Asgari ücretliler ve ücretli çalışanlar 2025’te ikili bir kıskaç arasında kalacaklar. Hem geçmiş enflasyona göre çok düşük zam alarak mağdur oldular hem de iktidarın teşhisi yanlış olduğu için 2025’te enflasyon beklenen düzeyde gerilemeyecek. Gerçekleşecek yüksek enflasyon da asgari ücretlilerin ve ücretli çalışanların alım güçlerini ciddi seviyede eritecek.
Gerek iş dünyası gerek IMF gibi uluslararası kuruluşlar, Türkiye’de ücretlerin baskılanması gerektiğine sürekli vurgu yapıyorlardı. Ufukta seçim olmaması nedeniyle, iktidar şu an için ücretli çalışanların talepleri yerine bu kesimlerin beklentilerini yerine getirmiş gözüküyor. Ciddi bir itiraz ortaya çıkmazsa 2025, ücretli çalışanların ciddi biçimde yoksullaştıkları bir yıl olacak.''
"Yeni asgari ücreti cüzdanına koymadan enflasyona yenik düşmüş olacak"
Yeni asgari ücretin alım gücüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan, şunları kaydetti:
"Son 4-5 aydır sürekli asgari ücret artışı kamuoyunun gündemindeydi ama yüzde 30’luk bir oran bugüne kadar pek fazla telaffuz edilmiyordu. Hükümetin bir anlamda işveren kesiminin talep ettiği Merkez Bankası’nın da enflasyon rakamlarını gündemde tuttuğu yüzde 25’lik artışın üzerine Cumhurbaşkanı’nın da 5 puanlık bir ilave yaparak bu oranı belirlediğini görmek zaten mümkün. Açıklanan rakama baktığımızda, 22 bin 104 TL’ye 5 bin TL civarında net bir artış söz konusu.
Bu asgari ücret, daha yılın başında yapılacak zamlarla ocak ayı sonunda, yıllık enflasyonun yüzde 35-40'lara gelmesiyle zaten daha birinci ve ikinci ayın sonunda enflasyon karşısında yenik düşecek bir asgari ücret. Dolayısıyla çalışan kesim, milyonlarca dar gelirli kesim, 2025’in daha ikinci ayına gelmeden yeni asgari ücreti cüzdanına koymadan enflasyona yenik düşmüş olacak. Hükümetin, 'Çalışanları, memurları, emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz' söylemi de anlamsız hale gelecek."
Ocak 2025’te açlık ve yoksulluk sınırının açıklanmasıyla şu anda ilan edilen 2025 yılı asgari ücretin bunun çok altında kalacağını söyleyen Doğan, “Şu anda bile zaten mevcut asgari ücrette, yaklaşık sekiz bin TL enflasyon karşısında erimiş durumdaydı, alım gücü düşmüş durumdaydı. En azından geniş kitlelerin beklentisi, bu erimenin telafi edilmesi yönündeydi. İktidar bunu bile yapmadı, çalışan kesimlere çok gördü. O yüzden 2025’in 2024’ten çok daha zor ve ağır şartlarda yaşanacağını bugünden öngörmek olanaklı” diye konuştu.