Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Anevrizma (baloncuk) hastalığına ilişkin bilgiler verdi.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Belçika'da hükümet krizi Belçika'da hükümet krizi

"Anevrizma (baloncuk), atardamar duvarındaki zayıf bir noktada oluşan balonlaşmayı tanımlayan tıbbi terimdir. Beyin anevrizması, tüm erişkinlerin yaklaşık yüzde 3’ünü etkileyen ve yaşla görülme sıklığı artan bir hastalıktır. Beyin anevrizması önemli bir sağlık problemidir. Anevrizmanın duvarı, normal bir damar duvarına göre çok daha ince ve zayıf yapıdadır. Zaman içinde gittikçe incelen anevrizma duvarı, en zayıf olduğu noktadan patlayarak beyin kanamasına neden olabilir. Beyin anevrizmasının patlaması, beyin zarları arasında kanamaya neden olur. Bu tip beyin kanamalarına 'subaraknoid kanama' adı veriliyor. Anevrizmaya bağlı beyin kanaması, hayati risk oluşturan bir durumdur. Anevrizma kanaması yaşayan hastaların yaklaşık yarısı, kanama ve kanamanın neden olduğu diğer tıbbi problemler nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Günümüzde, yaygınlaşan tıbbi görüntüleme yöntemleri sayesinde, beyin anevrizmalarının çok önemli bir kısmını beyin kanamasına neden olmadan teşhis edip, düşük riskle tedavi edebiliyor.

Beyinde anevrizma gelişmesi için risk faktörleri nelerdir?

Beyin anevrizması, doğuştan var olan bir hastalık değildir. Anevrizma, genellikle 30 yaşın üstündeki kişilerde görülür ve görülme sıklığı yaşla birlikte artar. Anevrizma oluşumunda genetik bir temel olduğu düşünülmekle birlikte, tüm hastalarda ortak bir genetik neden henüz saptanamamıştır. Beyin anevrizması teşhisi konulmuş birinci derece akrabası olan kişilerde anevrizma gelişme riski, diğer insanlara biraz daha yüksektir. Birinci derece akrabasında anevrizma teşhisi konulmuş kişilerde, özellikle sigara kullanımı veya hipertansiyon hastalığı varsa, anevrizma olup olmadığı araştırılmalıdır. Ailede beyin anevrizması tanısı almış birden fazla sayıda akrabası olan kişilerde, anevrizma gelişme riski daha yüksek olup, bu kişilere belirli aralıklarla görüntüleme yöntemleri ile (MR, anjiyografi gibi) araştırma yapılmalıdır.

Anevrizma oluşumunun genel mekanizması şu şekildedir: Kalbin kanı atardamarlar içine pompalaması ile oluşan kan basıncı, damar duvarının nispeten zayıf olduğu bir noktada balonlaşmaya neden olup, anevrizma oluşumunu başlatmaktadır. Özetle, kan basıncında artışa veya damar duvarında zayıflama oluşturan nedenler, beyin anevrizma gelişimi için potansiyel risk faktörleridir. Bu nedenle hipertansiyon (yüksek kan basıncı hastalığı), beyin anevrizma gelişimi için en önemli bir risk faktörüdür. Feokrositoma, aort koartosyonu, polikistik böbrek hastalığı olan kişilerde beyin anevrizma görülme olasılığı daha yüksektir. Kan basıncını uzun süre yükselten ilaçlar/maddeler (epinefrin, amfetamin, kokain, gibi) ve damar duvarında zayıflamaya neden olan sigara ve aşırı alkol tüketimi de anevrizma oluşmasına neden olabilmektedir.

Beyin anevrizması olan hastalar nelere dikkat etmelidir?

Öncelikle, beyin anevrizması teşhisi konulmuş bir hasta paniğe kapılmasına gerek yoktur. Beyin anevrizması, günümüzde oldukça düşük risklerle tedavi edilebilen bir hastalıktır. Anevrizma teşhisi konulmuş hastalar, karşılarına tatsız bir sürpriz olarak çıkan bu hastalığın tedavisinin mümkün olduğunu bilmelidirler. Beyin anevrizması, uygun şekilde takip ve tedavi edilmediği takdirde ciddi tıbbi sonuçlar doğurabilen bir hastalık olmakla birlikte, günümüzde ileri tıp teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilen kapalı ameliyat (endovasküler cerrahi) yöntemleri ile beyin anevrizmalarını başarıyla tedavi edebilmekteyiz. Bununla birlikte beyin anevrizması, kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Beyin anevrizması teşhisi konulmuş kişi, tedavi planlaması için en kısa sürede bu konuda tecrübeli bir Girişimsel Radyoloji kliniğine DSA (beyin anjiyografi) için başvurmalıdır. Anjiyosu yapılıp nasıl bir baloncuk olduğu ve tedavi seçenekleri belirlendikten sonra hastanın tedavisi planlanır. Bu süre içinde, kan basıncında ani artışa neden olabilecek, ağır spor ve egzersiz yapmamalı, ağır eşya kaldırmamalıdır. Yüksek tansiyon problem olan anevrizma hastalarında anti-hipertansif ilaçlarla kan basıncı kontrol altına alınmalıdır. Kabızlık şikayeti olan hastalarda bu durumu giderecek gerekli önlemler alınmasında yarar vardır. Ağrı kesici ilaçların bazılarının, kan sulandırıcı etkilerinin de olması nedeniyle, bu süre içinde doktor önerisi dışında ağrı kesici ilaç kullanılması önerilmez."

Mahreç: Haber Merkezi 

Muhabir: İbrahim Halil İnce