Almanya'da ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partileri'nin (CDU/CSU) 81 sayfalık seçim programında, Almanya’nın istikrar ve yeni bir başlangıç ihtiyacına vurgu yapılırken, Avrupa Birliği’nin genişleme ve komşuluk politikalarının yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtildi. Türkiye ile ilişkilerde ise üyelik sürecinden çok daha farklı bir yaklaşım önerildi. Programda, "Türkiye, Avrupa için stratejik önemini korumaktadır ve önemli bir partnerdir. Ancak Türkiye’nin şu anda AB’nin değerler düzeninden uzaklaşmasından dolayı üye olamaması üzücüdür" ifadeleri dikkat çekti.
Merz, ortak iş birliği mesajı verdi
CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, Türkiye’nin Almanya ve Avrupa’nın stratejik çıkarları için önemli bir partner olduğuna vurgu yaptı. Merz, özellikle Orta Doğu’da barış ve Suriye’de istikrar için Türkiye ile yoğun iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Merz, "Rusya’nın etkisinin azaldığı bir dönemde Türkiye, bölgede daha büyük bir rol oynayacak. Bu nedenle hem siyasi hem ekonomik ilişkileri derinleştirmek Alman ve Avrupa siyaseti için öncelikli olmalı" dedi.
Mülteci Politikalarında Daha Fazla Destek
Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU), mülteci politikalarında Türkiye ile daha yakın çalışmayı hedeflediklerini ve bu kapsamda Türkiye’ye daha fazla mali destek verilmesi gerektiğini savundu. Türkiye’nin Avrupa için güvenlik ve istikrarın sağlanmasında oynadığı role dikkat çeken CDU/CSU, ilişkilerde üyelik dışında farklı seçeneklerin de masaya yatırılması gerektiğini vurguladı.
"Yeni ve Realist" Bir Başlangıç
Türkiye ile ilişkilerde yeni bir vizyon ortaya koyan CDU/CSU, üyelik sürecinden bağımsız olarak, stratejik iş birliğinin ön planda olduğu bir dönem başlatmayı amaçlıyor. Muhafazakar partilerin anketlerde önde görüldüğü Almanya’da, Türkiye ile bu yeni dönemin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor. CDU/CSU’nun bu mesajları, Türkiye-Almanya ilişkilerinde farklı bir dönem başlayabileceğine işaret ediyor.