Güncel

"13 yıl biz çalıştık, başardık onlar keyfini sürdü. Sayın Erdoğan ‘ben yaptım’ diyorsa tekrar yapsın görelim"

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 2. Olağan Büyük Kongresi’nde; AK Parti’nin ekonomi politikalarını eleştirerek "Bazıları zannediyorlar ki Ali Babacan’ın yakın arkadaşlarını göreve getirirsek ‘Deva ekonomisi’ gelecek memlekete zannediyorlar. Olmayacak. Çünkü anlamıyorlar. Anlamış olsaydınız bu ülkede fukaralık bu kadar artar mıydı? 13 yıl biz çalıştık, başardık onlar keyfini sürdü. Mütevazi olmaya gerek yok bu konuda. Sayın Erdoğan ‘ben yaptım’ diyorsa tekrar yapsın görelim."

DEVA Partisi’nin 2. Olağan Büyük Kongresi, Ankara’da toplandı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin yeni dönem yol ve vizyon haritasını açıkladı. “Türkiye’nin devası Ali Babacan” sloganlarıyla eşliğinde kürsüye gelen Babacan, salonda bulunan kurucu üyeler, delegeler ve basın mensuplarını selamlayarak konuşmasına başladı.

Babacan, “Kurtar bizi Ali Babacan” sloganlarının atılması üzerine “Hep beraber kurtaracağız arkadaşlar. Türkiye kurtarıcılardan ara ara çok çekiyor ama biz böyle kimsenin lafını dinlemeden, tek başına kurtarmaya çalışanlardan olmayacağız. Kadro ve ekip çalışmasıyla, ortak akılla bu ülkeyi kurtaracağız” dedi.

“Siyasi partilerin kongreleri, büyük kongreleri bir muhasebedir”

“Çok ciddi bir özeleştiri ve iç değerlendirme sürecinden geçtik” diyen Babacan, “Evet arkadaşlar dertliyiz. İçimiz kan ağlıyor. Ama umudumuz yitirmedik, asla yitirmeyeceğiz. Bu güzel büyük ve güzel ülke için tüm varlığımızı ortaya koyarak, yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Siyasi partilerin kongreleri, büyük kongreleri bir muhasebedir. Ülkenin geldiği durumun muhasebesidir. Partilerin yaptığı çalışmaların muhasebesidir” diye konuştu.

“Türkiye, iktidar ve muhalefet arasındaki kayıkçı kavgasına mecbur değil”

DEVA Partisi’nin Türkiye siyasetine yeni bir anlayış ve dil getirmek için yola çıktığını söyleyen Babacan, “Beş yıla yakın sürede bu anlayışa olan ihtiyaç daha da arttı” dedi. Babacan, DEVA Partisi’ni kurdukları zamanda var olan sorunların kat ve kat artarak devam ettiğini söylerken, “Açıkça ifade ediyorum. Türkiye, iktidar bloku ile muhalefet arasındaki kayıkçı kavgasına mecbur değil. DEVA Partisi, birleştirici ve kapsayıcı üslubuyla, somut projeleri ve programlarıyla Türkiye siyasetinde çözümün ve umudun yegane adresidir” ifadelerini kullandı.

Babacan’dan yeni Anayasa çıkışı; “Lafı var kendisi yok, gündemi meşgul etmek için...”

DEVA Partisi dışında Türkiye’deki sorunların nasıl çözüleceği konusunda detaylı bir çalışma yapan siyasi parti olmadığını sözlerine ekleyen Babacan, “Ana muhalefet çalışmalar yapıyormuş, program hazırlıyormuş 101 sene sonra. Açıkça söylüyorum. DEVA Partisi, yön bulmaya çalışan şu anki Türkiye siyasetinin kutup yıldızıdır. Olmaya da devam edecektir. Yaptığımız her çalışma, bu ülkenin sorunlarını çözmek için ortaya koyduğumuz her bir plan referans niteliği taşımaktadır. Meclis Başkanı, anayasayı görüşmek için çağırdı. ‘Bizimki çoktan hazır’ dedik” diye konuştu. Babacan, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin ise “Lafı var, kendisi yok. Gündemi meşgul etmek için şu anda temcit pilavı gibi tekrar tekrar ortaya konulan bir konu” değerlendirmesinde bulundu. Partisinin özgürlükçü ve tam demokrat olduğunu söyleyen Babacan, “Milletimizi en geniş yelpazede temsil eden parti, iddia ile söylüyorum DEVA Partisi’dir” dedi.

“Yeni bir yol inşa etmek artık bir alternatif değil, zorunluluktur”

Partisinin “Yeni bir yol, DEVA yolu” sloganıyla belirlediği yeni yol haritası hakkında konuşan Babacan, Türkiye’nin “iki kutuplu bir siyasete mahkum edildiğini” söyledi. Türkiye’nin siyasetsizleştirilmek istendiğini belirten Babacan, şöyle konuştu:

“Siyaseti iki kutba ayırıp, milletimizi birbirine düşürmek istiyorlar. Ancak bu şekilde destek bulabilirler. Ne diyor hep? ‘Onlar, biz, öteki’ Biz böyle yapmayacağız. Bunlar siyaset zeminini yok edip, çok sesliliğin, çoğulculuğun önünü kapatmak, Türkiye’nin renkliliğini siyah ve beyaz olarak iki alana hapsetmek istiyorlar. Bu model kavga, çatışma üretir. Çoğulculuğu yok eder. Türkiye’yi geriye, kırılmalara, umutsuzluğa götürür. Şu anda gençlerimiz umutsuz ise bu iki kutuplu siyaset sebebiyle. Her iki tarafta da aradığını bulamadığı için umutsuz. Vatandaşlarımız, ‘Gönlüme göre siyasi bir parti bulamıyorum. Beni temsil edecek insanlar bulmakta güçlük çekiyorum’ diyorsa bu iki kutba hapsedilmiş siyasetin sonucu. Biz bu dayatmaya itiraz ediyoruz. Yeni bir yola ihtiyaç var. Yeni bir yol inşa etmek artık bir alternatif değil. Hepimiz için zorunluluktur. Merkez sağda yeni arayış içerisinde olan milyonlar var. Görüyoruz ki bir zamanlar Sayın Erdoğan ve AK Parti’ye gönül vermiş ama artık gerçeklerin de farkına varmış, güvenini yitirmiş, ülke için çıkış arayan milyonlarca dindar, muhafazakar vatandaşımız var. Önümüzdeki dönemde açmakta olduğumuz yolda, benzer ilke ve hedefleri benimseyen siyasi partilerle, müstakil siyasetçilerle, bu ülkeye gönül vermiş herkesle geniş bir iş birliği yapında çok önemli olacağını düşünüyoruz. Biz açacağız yeni yolu, dostlarımızla beraber yürüyelim diyoruz.”

“Mahvettiler ya perişan ettiler bu ülkeyi”

Konuşmasında AK Parti’ye yönelik eleştirilerini sürdüren ve ekonomik krize ilişkin konuşan Babacan, “Bugün geldiğimiz nokta içler acısı. Çok üzülüyorum. İnanın için kan ağlıyor. Bu ülke bu kadar kötü yönetilmeye ve bu kadar kötü duruma düşecek bir ülkede değil. Çok büyük bir potansiyelimiz var. Doğru işler yapıldığında bu ülke nasıl şaha kalkıyor gördük gösterdik. Çok emeğim, emeğimiz var. Ancak şu an itibarıyla baktığımız zaman mahvettiler ya perişan ettiler bu ülkeyi. Bu ülkeyi tüm dünyada kaybedenler ligine düşürdüler” diye konuştu.

“Mahalle mahalle vatandaşın derdini dinleyenler, halkla ilgilerini alakalarını çoktan kestiler”

AK Parti’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Babacan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir zamanlar sokak sokak gezen, mahalle mahalle vatandaşın derdini dinleyenler, halkla ilgilerini alakalarını çoktan kestiler. Kendilerine yeni ortaklar buldular. Ortaklarının da sicili hayli kalabalık. Yazık. Çok yazık. Sokakta insanlar güvenle yürüyemiyor. Onların umurunda değil. Ülkenin sokaklarında silahlı çatışmalar artık rutin bir hal aldı. Umurlarında değil. Anneler çocuklarını uyuşturucudan korumak istiyor ama yapamıyorlar, kahroluyorlar.”

“Sosyal medyadan tepki yükselmedikçe, kolluk işini yapmıyor, hukuk işlemiyor”

 Kadına ve çocuğa yönelik artan şiddet olaylarına ilişkin konuşan ve “Bu ülkenin sokakları güvenli değil” diyen Babacan, şunları söyledi:

“Son bir haftadır yaşananlarla ilgili ben de Türkiye’deki pek çok birçok kadın, genç gibi çok kızgınım, öfkeliyim. Bu ağır sorumluluğu tam yüreğimde hissediyorum. Bu ülkenin sokakları güvenli değil. Sosyal medyadan tepki yükselmedikçe, kolluk işini yapmıyor, hukuk işlemiyor. İlla birilerinin telefonuyla çekip bir yerlerde yayınlaması mı lazım? İnsanlar sokakta rahat yürüyemiyorlar. Çocuklarımızı koruyamıyoruz. Trafikte araç sürmek, mekan açmak mafya ile yüz göz olmak anlamına geldi. Gençler uyuşturucu, kumar bataklığına çekiliyor. Buradan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Twitter’ın fişini çekiyorsunuz, Instagram’ı kapatıyorsunuz da şu sanal alemdeki bahis ve kumar sitelerine niye dokunmuyorsunuz? 

23 yıl önce eşitlik, adalet ve kalkınma hayaliyle çıkılan yollar şimdi çetelerle, katillerle, istismarcılarla doldu. Yaşanılan tüm hadiselerde kaybettiklerimiz için yas tutan tüm vatandaşlarımızın acısını paylaşıyorum. İnsanların sokaklarda güvenle yürüyebileceğini, huzur içinde yaşayabileceğimiz Türkiye için elimizin taşın altında olduğunu biliyorum. Şiddetin ve bağımlılığın çocuk yaşa inmesi, bir ülke için gerçek bir beka sorunudur.”

''Bazıları zannediyorlar ki Ali Babacan’ın yakın arkadaşlarını göreve getirirsek..."

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Babacan, “Ekonomik sorunlar, sosyal sorunları da beraberinde getiriyor” dedi. "Siz ne kadar büyük vebal altında olduğunuz biliyor musunuz” diyerek iktidara seslenen Babacan, şöyle konuştu:

“Bu millet huzur istiyor. Bu millet sevgi, samimiyet istiyor. Bazıları zannediyorlar ki Ali Babacan’ın yakın arkadaşlarını göreve getirirsek ‘Deva ekonomisi’ gelecek memlekete zannediyorlar. Olmayacak. Çünkü anlamıyorlar. Siz Ali Babacan’ın yaptıklarını anlamış olsaydınız, bu ülke bu hale düşer miydi? Siz o dönemde bütün ekonomi yönetimin başında olan İbrahim Çanakçı ve ekibin yaptıklarını o dönemde anlamış olsaydınız, tek haneye düşmüş enflasyonu patlatır mıydınız? Anlamamışsınız işte. Anlamış olsaydınız bu ülkede fukaralık bu kadar artar mıydı? 13 yıl biz çalıştık, başardık onlar keyfini sürdü. Mütevazi olmaya gerek yok bu konuda. Sayın Erdoğan ‘ben yaptım’ diyorsa tekrar yapsın görelim. 10 yıldır yapamıyor yahu, olmuyor. Hala miras yiyorlar miras. Bankalarımızı güçlendirdik, sanayilerimizin alt yapısını genişlettik. İhracatı 132 milyar dolara çıkardık. Bakan, ihracat yüzde 1 artınca çıkıp, seviniyor. Bugün uygulanan politikalarla, bizim ortaya koyduğumuz vizyon ve ekonomik programın uzaktan yakından bir ilgisi yok. Ekonomik programı diye ortaya koydukları faiz ve vergi artışlarından ibaret.”

Kongrede, Genel Başkanlık, Genel Merkez Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ile İlkeler ve Değerler Kurulu Üyelikleri” için 845 delegenin oy kullanma işlemi saat 16.00'da sona erecek.

 

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }